Bilindiği üzere finansman gider kısıtlaması, yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan kurumlar vergisi mükelleflerinin yabancı kaynak ve öz kaynaklarını karşılaştırması sonucunda öz kaynak tutarını aşan yabancı kaynaklara ilişkin olarak faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’luk kısmını, kurum kazancının tespitinde kanunen kabul edilmeyen gider (KKEG) olarak dikkate alınmasıdır.
Hesaplamaya Dahil Olmayan Finansman Giderleri Nelerdir?
Öncelikle, gider kısıtlaması kapsamında olan bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, her bir geçici vergilendirme döneminin son günü itibarıyla çıkaracakları bilançoyu esas alarak öz kaynak ve yabancı kaynakların kıyaslamasını yaptıktan sonra finansman gider kısıtlamasına tabi olup olmadıklarını tespit etmeleri gerekiyor.
Aşağıda maddeler halinde sayılan kullanımlar bu kapsam dışında sayılmıştır;
• Teminat mektubu komisyonları,
• Tahvil ihracı ile ilgili olarak yapılan baskı ve benzeri giderler,
• İpotek masrafları gibi herhangi bir yabancı kaynak kullanımına bağlı olmaksızın yapılan giderler,
• Ödeme iskontoları veya peşin ödeme iskontoları.
• Kredi sözleşmelerine ilişkin olarak ödenen damga vergisi veya banka havale ücretlerine ilişkin ödenen BSMV gibi bir yabancı kaynağın kullanım süresine bağlı olarak doğmayan gider ve maliyet unsurlarıda kapsam dışındadır.
Finansman Gideri Kısıtlaması Uygulamasına Dahil Olmayan Kurumlar;
Aşağıda maddeler halinde yazılan kurumlar finansman gideri kapsamına dahil edilmemiştir.
1. 4632 sayılı Kanun kapsamında faaliyette bulunan emeklilik şirketleri,
2. 5411 sayılı Kanun kapsamında faaliyette bulunan Türkiye’de kurulu mevduat bankaları, katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları, yurt dışında kurulu bu nitelikteki kuruluşların Türkiye’deki şubeleri ve finansal holding şirketleri,
3. 5684 sayılı Kanun kapsamında faaliyette bulunan sigorta ve reasürans şirketleri,
4. 6361 sayılı Kanunun ilgili maddelerinde yer alan sözleşmelere uygun olarak faaliyette bulunan finansal kiralama, faktoring, finansman şirketleri ve tasarruf finansman şirketleri ile,
5. 6362 sayılı Kanun kapsamında sermaye piyasası faaliyetlerinde bulunan kurumlar.
Yıllara Sari İnşaat ve Onarma İşlerinde Finansman Gider Kısıtlaması
Gelir Vergisi Kanunu’nun 42. maddesi hükmüne göre birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde kâr veya zarar işin bittiği yıl kesin olarak tespit edilmekte ve kazancın tamamı o yılın geliri sayılarak vergilendirilmektedir. Bu işlerle uğraşanların kullandıkları yabancı kaynaklara ilişkin finansman giderlerinin, işin kesin kâr veya zararının tespit edildiği yıl kazancının hesaplanmasında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınması gerektiğinden, gider kısıtlamasına ilişkin uygulamada aynı dönemde yapılacaktır.
Birden fazla inşaat ve onarma işinin birlikte yapılması veya yıllara sari inşaat ve onarma işlerinin yanı sıra başka işlerin de bulunması halinde, yapılan finansman giderleri hangi yılın kâr veya zarar tutarının tespitinde dikkate alınıyorsa, o yılda gider kısıtlamasına konu edilecektir.
Yapılmakta Olan Yatırımların Durumu
Yapılmakta olan yatırımların konusuna giren duran varlıklar kullanılmaya hazır hale gelinceye kadar yatırım projelerine ilişkin olarak hesaplanan tutarlar da dahil olmak üzere her türlü amortismana tabi iktisadi kıymetler ve bunların maliyetine eklenen finansman giderleri kısıtlamaya tabi olmayacaktır.
Finansman gideri yanında finansman gelirinin de bulunması durumu
Böyle bir durumda finansman gelirleri ile giderleri arasında netleştirme yapılmasına olanak yoktur.Finansman giderleri toplamı gider kısıtlamasına konu edilecektir.
Kredi Kullanımından Doğan Kur Farkları
Yabancı kaynak kullanımından doğan kur farkı giderleri döviz kurlarındaki değişim dikkate alınarak hesaplanan gerçek tutarı ile dikkate alınacaktır.
Aynı kaynağa ilişkin olarak bir hesap dönemi içindeki aynı veya farklı geçici vergilendirme dönemlerinde oluşan kur farkı gelir ve giderleri mahsuplaştırılarak işlem tarihi veya dönem sonu itibarıyla bu kaynağa ilişkin net kur farkı gideri doğması halinde bu tutar finansman gideri kısıtlamasında dikkate alınacaktır.
Aynı dönem içinde olan farklı yabancı kaynaklara ilişkin olarak oluşan kur farkı gelirleri ile kur farkı giderleri birlikte değerlendirmeye alınmamalıdır.
Bu sebeple her bir kredinin kur farkı gelir ve giderlerinin ayrı ayrı takip edilmesi daha uygun görünmektedir.
Öte yandan, temin edilen yabancı kaynağın mevduat vb. şekillerde değerlendirilmesi sonucu doğacak kur farkı geliri şirketin bilançosunun aktifinde yer alan bir varlığın değerlemesi sonucu oluştuğundan dolayı, yabancı kaynağa ilişkin kur farkı giderinden mahsup edilmemelidir.